Örneğin Güneş’in yüzeyinin çeşitli lekelerle dolu olduğunu biliyor muydunuz? ya da Güneş’in Dünya’ya en yakın yıldız olduğunu?
Güneş hakkında daha fazla bilinmeyenler için okumaya devam edebilirsiniz.
Aslında Güneş, Dünya’ya en yakın yıldızdır.
Güneş, içinde termonükleer reaksiyonların gerçekleştiği dev bir plazma topudur. Bizden yaklaşık 150 milyon km uzaklıktadır ve yaşam döngüsünün ortasında yer alan tipik bir G sınıfı yıldızdır.
Güneş’in yüzey sıcaklığı, 5780° kelvindir ve bu sebeple radyasyonun yansıması beyazdır. Işınları Dünya atmosferinden geçtiğinde ise sarımsı bir renk ortaya çıkar. Ayrıca Güneş, alanındaki diğer yıldızların %90’ından daha büyüktür.
Güneş’in kütlesi, çevresindeki tüm gezegenlerin kütlesinden 500 kat daha büyüktür.
Güneş, Güneş sistemi kütlesinin, %99,866’sını oluşturur. Bu, tüm gezegenlerin ve asteroitlerin toplamından yaklaşık 500 kat daha ağır olduğunu bize gösterir. Jüpiter’in kütlesi bile Güneş’in kütlesinin yanında oldukça küçük kalır.
Dünya ise Güneş’ten yaklaşık 333.000 kat daha hafiftir. Güneş, içinde 1,3 milyon karasal gezegen barındırabilir. Aynı zamanda Güneş’in yoğunluğu, suyun yoğunluğundan yaklaşık %40 daha yüksektir.
Peki Güneş’in bir tacı olduğunu söylesek?
Güneş’in tacı, Güneş’in dış kısmındadır ve çeşitli plazma püskürmelerinden oluşur. Bu oluşumlar genellikle yüz binlerce kilometre uzunluğundadır. Yani Güneş’in tacı, Dünya’dan Ay’a olan mesafeden daha uzundur.
Güneş’in bu kısmı, Dünya’nın en sıcak bölümlerinden biridir ve tam tutulma sırasında Dünya’dan görülebilir.
Aslında Güneş, lekeli bir gök cismidir.
Güneş lekeleri, Güneş’in yüzeyinde manyetik alanının kuvvet çizgilerinin bükülüp yırtıldığı alanlardır. Bu sebeple bu alanlarda, Güneş parlamaları ismi verilen güçlü plazma emisyonları meydana gelir.
Klasik bir teleskopla Güneş’e bakıldığında onun lekelerini görmek mümkün olmaz fakat teleskopta karanlık filtreler kullanıldığında büyük leke grupları görülebilir.
Yaz aylarında Dünya, kış aylarına göre Güneş’ten daha uzaktır.
Dünya, Güneş’in etrafında eliptik bir yörüngede hareket eder. Yani ona olan uzaklık, yıl boyunca artar veya azalır. Fakat kış ve yaz arasındaki bu değişim, eksenin ekliptiğine olan eğimiyle ilgilidir. Bu sebeple kuzey yarım kürede yaz geldiğinde, güney yarım kürede kış gelir.
Güneş rüzgârı, Dünya’da manyetik fırtınalara sebep olabilir.
Güneş’in manyetik alanı, Güneş rüzgârı ismi verilen yüklü parçacıkları sürekli olarak hızlandırır. Yoğunluğu ise Dünya’daki insanlara zarar vermeyecek kadar zayıftır.
Ancak güneş parlamaları esnasında çok sayıda yüklü parçacık yayılabilir. Hatta büyük bir plazma parçası, Güneş’ten bile kopabilir. Bu olguya, koroner atılım denir. Bu tür parçacıklar veya plazma gezegenimize ulaştığında, manyetik alanı ve atmosferiyle etkileşime girer.
Auroras borealis şeklinde kendini gösterebilen manyetik bir fırtına oluşur. Bu tür fırtınalar, elektrik ve radyo ekipmanlarının arızalanmasına ve kronik hastalıkları olan kişilerin rahatsızlanmasına sebep olabilir.
