Tarihi Değiştiren Oyunlar: 4 (2002 – 2008)
Tarihi Değiştiren Oyunlar yazı dizimizin 4. bölümünde artık taşların yerine oturduğu, çoğu türün günümüzde bildiğimiz halini aldığı 2000’li yıllar var.
- Tarihi Değiştiren Oyunlar: 1 (1972 – 1991)
- Tarihi Değiştiren Oyunlar: 2 (1992 – 1997)
- Tarihi Değiştiren Oyunlar: 3 (1998 – 2001)
TES III: Morrowind (2002)
Bugünün en popüler TES oyunu Skyrim olsa da, onun sahip olduğu neredeyse birçok temel mekanik aslında Morrowind’e aittir. Farklı coğrafyaların farklı mimarilere, kültürlere yükleme ekransız ait olabileceğinin 3D oyunlardaki ilk izi yine Morrowind’dedir. Hatta modern oyunlarda bile birbirinden bu kadar farklı mimarileri ve tasarım izlerini kolay kolay göremeziniz. Bu tekil bir oyunun değil, bir oyuna yaklaşımın örneğidir aslında. Aynı şekilde “Bir oyuna ne kadar lore sıkıştırılabilir?” sorusunun ölçeksiz cevabıdır. Ha bir de ufak bir not: Bethesda’yı da batmaktan kurtarmıştır.
Halo 2 (2004)
Bugün geriye dönüp bakarsanız, 2004’te çıkmasına rağmen Halo 2’nin gelmiş geçmiş en iyi konsol FPS’si olduğuna dair birçok iddia bulabilirsiniz. İlk oyunun LAN seviyesinde sunduğu hizmeti Xbox Live ve geniş bant internetle çevrimiçi yapıya taşıyan Halo 2, PC’de de örneğini gördüğümüz birçok mekaniği konsollara taşımıştı. “Standart silahla başla, kalanını haritada bul”dan “her bir bölümü avucunun içi gibi bil” konuları, Halo 2’nin çevrimiçi deneyimine dâhildi. Bugün için tüm bu özellikler çok yüzeysel görünebilir belki ama şunu da unutmayın: Çevrimiçi olmak için planlanmamış bir cihazın bu yönünü ortaya çıkaran Halo 2 birçok insanı Xbox Live’a yönlendiren oyundur. Yani aynı konsol neslinde olmayan bir pazarı yaratabilmiştir.
World of Warcraft (2004)
World of Warcraft ilk duyurulduğunda hepimiz şaşırmıştık; Devasa Online dediğimiz tür Ultima Online, EverQuest gibi niş sayılacak oyunların elindeydi ve herkesin harcı olan bir tür de değildi. Hele ki ömrü hayatında türe hiç elini sürmemiş, en iyi yaptığı işler hep strateji oyunları olan Blizzard için hiç değildi. Ama Blizzard’daki birileri bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüş olacak ki hazırlıklar yapıldı ve World of Warcraft müthiş bir başarıya ulaştı. EverQuest’ten “ödünç aldığı” şeyleri rafine etti, daha geniş kitlelere yaydı. Popüler kültüre oyunların “çocuklara yönelik” şeyler olmadığını kabul ettirdi. Sevin ya da nefret edin; WoW’un bir mihenk taşı olduğu kesin.
Call of Duty 2 (2005)
Bir stüdyo bir devam oyunu üzerinde birkaç yıl çalışırdı, o oyuna kavuşmak için yıllarca beklerdik. Normal olan buydu yani, spor oyunları haricinde aksini beklemezdik. Ama Activision baktı Call of Duty 2 çok büyük başarı yakaladı, “her sene yapsak ya bundan” dedi ve böylece seri dediğimiz, franchise dediğimiz şeyin anlamını değiştirmiş oldu. O 2005 yılından bugüne kadar da her sene aksatmadan Call of Duty çıkardılar maşallah. NFS’sinden Battlefield’ına, Assassin’s Creed’inden Forza’sına, Total War’una, bir serinin her yıl yeni bir oyununun çıkmasını garipsemiyoruz artık. Kızabiliyoruz, CoD’u suçlayabiliyoruz ama garipsemiyoruz.
TES VI: Oblivion (2006)
2000’li yılların başında bir oyuncuya “günün birinde sana çevrimdışı oynadığın bir oyunda atının üstüne koyman için 2.5$’a zırh satacaklar” deseydiniz size neresiyle güleceğini bilemezdi. The Elder Scrolls IV: Oblivion 2006 yılında tam olarak bunu yaptı ve X360 versiyonu için satışa çıkardığı Horse Armor DLC’siyle bu tür bir DLC kavramını oyun dünyasına altın harflerle yazdırdı. Bethesda’nın Horse Armor DLC’siyle bolca dalga geçildi ama 2009 yılında Horse Armor DLC’sinin Bethesda’nın en çok sattığı ilk on içerik paketi içinde olduğu açıklanınca işler değişti. Eğer bugün çoğu oyunda iyili kötülü, gerekli gereksiz, gereğinden pahalı eşya DLC’leri varsa bunu Oblivion’a borçluyuz.
Portal (2007)
Birinci şahıs kameradan oynanan puzzle oyunlarını yaygınlaştırması ve The Witness, The Talos Principle gibi nice yapıma önayak olması bir yana çok önemli bir etkisi daha vardır Portal’ın: Büyük firmaların küçük yapımcılara kol kanat gerdiğinde ortaya muhteşem işler çıkabileceğini ispatlaması. Daha da önemlisi; Portal, daha önce Narbacular Drop isminde minik bir oyun yapan birkaç öğrenciyi Valve’ın işe alması sonucunda hayat bulmuş bir yapım. Bugün EA’in A Way Out’u desteklemesi gibi durumlarla karşılaşıyorsak bunun ilk önemli örneği Portal’ın açtığı yolu yadsıyamayız.
Braid (2008)
2008 yılında piyasaya sürülen muhteşem oyun Braid, oyun dünyasının spotlarını bir anda ‘bağımsız oyun’ diye isimlendirdiğimiz türe çevirmeyi başardı. Jonathan Blow hiçbir dış destek almadan, tamamen bağımsız biçimde kendi parasıyla finanse ettiği bir projeyle karşımıza çıktı. Tüm dünyada büyük övgüler alan oyun daha önce hiçbir bağımsız oyunun hayal bile edemediği bir başarıya ulaştı ve kazandığı onlarca ödülün yanı sıra 6 milyon doların üzerinde gelir elde etti. Bugün oyuncular indie oyunlarını bu denli seviyor ve ilgiyle takip ediyorsa, bunun en büyük nedenlerinden biri Braid’dir.
Mount & Blade (2008)
Türkiye için bu kadar önemli bir oyunun, aslında dünyada bir standardı istemeyerek de olsa belirlemiş olması ilginç bir tesadüf. Mount & Blade’in ilk kez piyasaya çıkış hikâyesi artık bir masala dönüştü diyebiliriz. Armağan ve İpek Yavuz’un 2000’lerin başında kendi sitelerinden Mount & Blade’in geliştirme aşamasındaki sürümlerini satışa çıkarması, daha ortada Steam yokken bile en net erken erişim örneği. Minecraft gibi kendi sitesinden satışla başlayan bir dünya fenomeninin işler olarak referans gösterebileceği ilk oyundur M&B aslında.
FIFA 2009 (2008)
FIFA yaklaşık 10 yıl boyunca PES serisinin gerisinde kalmıştı. Üstelik EA Sports bu süreçte Şampiyonlar Ligi’nin haklarını da PES’e kaptırdı. FIFA’yı bu düşüşten kurtaran ve spor oyunlarında bir dominanta dönüştüren oyun moduysa Ultimate Team oldu. Oyuncular en sevdikleri futbolcuları belirli kıstaslar altında kendi kurdukları takımlarda toplayabilir hale geldiler. FUT’un oyun tarihine en büyük etkisiyse koca bir oyun türünün ekonomik yapısını değiştirmesi oldu. Spor oyunlarında artık UT modu olmazsa olmaz haline geldi. Spor oyunlarına lootbox’ı “paket” adı altında getiren de FIFA 2009’dan başkası değildi.
Not: Bu seriyi hazırlarken genel olarak Oyungezer Mayıs 2018 sayısında aynı isimle yer alan “Tarihi Değiştiren Oyunlar” dosyasındaki sıralamayı ve açıklamaları kullandık.